Diyarbakır
Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) bünyesinde görev yapan, elbiselerinin renginden dolayı "turuncu adamlar" olarak anılan binlerce işçi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde kullanılan ve bilinçsizce kara yollarına atılan maskeler için de "atık avcılığı" yapıyor.
Ülkedeki 67 bin 333 kilometre yol ağında, kara yollarının yanı sıra köprüler, viyadükler, alt ve üst geçitlerde, insanların temiz ve güvenli bir yolculuk yapması, atıkların çevre dağılarak ekosisteme zarar vermemesi için binlerce çevre dostu "turuncu adam" görev yapıyor.
KGM Tesisler ve Bakım Dairesi Başkanlığı bünyesinde bakım ve temizlik görevlisi olarak çalışan "atık avcıları", yolculuk sırasında ve kaza anında yola saçılan ya da atılan araç lastikleri ile pet ve cam şişe, bebek bezi, sakız, poşet, sigara izmariti gibi her ay binlerce metreküp çöp ve atık malzemeyi kara yollarından topluyor.
Turuncu adamların topladıkları atık ve çöpler, "Sıfır Atık" projesi kapsamında geri dönüşüm için ayrıştırma tesislerine gönderiliyor ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlanıyor.
Alınan tedbirlere rağmen cam parçalarından dolayı kesik, kimyasal içeriklerden dolayı zehirlenme gibi risklerle karşı karşıya kalan işçileri en çok endişelendiren Kovid-19 ile mücadele sürecinde kullanılan ve bilinçsizce kara yollarına atılan maskelerden virüs bulaşması.
Bilinçsiz kullanıldığında virüsün yayılmasında önemli bir etken olan maskeleri toplamak için gece gündüz çalışan atık avcıları, olası virüs yayılımını bertaraf etmek için büyük bir emekle yolları arşınlıyor.
Karayolları Elazığ 8. Bölge Müdürlüğü 82. Şube Şefliği bünyesinde çalışan işçiler de zorlu mesai saatleri arasında verdikleri molalarda semaverde demledikleri çayı yudumlayıp, türkü seslendirerek yorgunluk atıp yeniden işe koyuluyor.
"Maskelerini araçlardan dışarı atmasınlar"
"Atık avcıları"ndan Umut Gül, AA muhabirine, vatandaşların huzurlu ve güvenli yolculuk yapması için yol bakım, onarım ve temizliğinden sorumlu olduklarını söyledi.
Yolculuk sırasında araçlardan birçok atık malzemenin yollara atıldığını ifade eden Gül, "Araçlardan atılan pet şişe, naylon poşetler oluyor. Bunlar çok da önemli değil. Ama maskelerini kesinlikle araçlardan dışarı atmasınlar. Yollarda bunlarla çok karşılaşıyoruz. Salgın dönemi ve virüs bize de bulaşabilir. Maskeleri çöp poşetlerine koyup yol kenarlarındaki çöp konteynerlerine atmaları daha sağlıklı olur." dedi.
Gül, yollardan maske toplamanın sorun olmadığını ancak virüs bulaşmasından endişe duyduklarını dile getirerek, "İster istemez o havayı teneffüs ediyoruz. Maskeleri atmamaları hem biz hem de toplum sağlığı açısından daha uygun olur." diye konuştu.
"Yollar medeniyetin göstergesi, lütfen duyarlı olalım"
Atilla Balık da 7 gün 24 saat esası ile çalıştıklarını anlatarak, eldiven ve maske kullandıklarını ancak virüsün bulaşma riskinin yüksek olduğunu ifade etti.
Vatandaşların yolculukları sırasında daha duyarlı olması gerektiğini aktaran Balık, özellikle salgın sürecinde vatandaşlardan kendilerine yardımcı olmalarını istediklerini kaydetti.
Balık, "Yollar medeniyetin göstergesidir, lütfen duyarlı olalım, yolları temiz tutalım. En az evimizdeki kadar bu işe duyarlı olmalıyız." ifadelerini kullandı.
"Yaptığımız iş değil maskeleri yollara atmaları bizi yoruyor"
Duran Susalan ise salgından korunmak için kullanılan maskelerin yerlere atılmasının doğru bir davranış olmadığını belirtti.
"Yolda temizlik çalışması yaparken bile bazı vatandaşlar camı açıp maskeyi dışarıya atıyor. Atılan kamyon lastikleri ağır ama bizi bu kadar yormuyor. En azından onun tehlikesi yok. Bu maskeler ölümcül." diyen Susalan, hastalığın yayılmasından endişe duyduklarını dile getirdi.
Susalan, "Hepimiz önlemini almalıyız ki virüs yayılmasın. İnsan evinde nasılsa yolda da temiz olması lazım. Yazık değil mi? Yollar hepimizin. Hepimiz aşı olmalıyız ama temizliğe de önem vermemiz lazım. Yaptığımız iş bizi yormuyor, maskeleri yollara atmaları bizi yoruyor." şeklinde konuştu.